logo

22 Mayıs 2013

FB-GS derbisi cinayetinde kafa karıştıran soru

FB-GS derbisi cinayetinde kafa karıştıran soru

Hakan GÖKSEL’in haberi

Süper Lig’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin ardından Fenerbahçe taraftarı Burak Yıldırım’ı bıçaklayarak öldüren zanlı Yusuf Ortak hakkında kasten adam öldürmek suçundan müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Cinayet 12 Mayıs tarihinde işlenmişti. Savcılık iddiasını  8 gün içerisinde tamamladı.  Savcılık, zanlının kasten adam öldürmek suçundan müebbet hapisle cezalandırmasını talep etti. Savcılığın soruşturmayı çok hızlı biçimde tamamlayıp iddianameyi mahkemeye sunması dikkatlerden kaçmadı. Dava önümüzdeki günlerde görülmeye başlanacak.

Olay sonrası çıkan haberler ve akabinde savcılığın iddianameyi hızlı bir biçimde hazırlaması “Basının gündemine gelen davalarda savcıların iddianame hazırlaması ve mahkemelerin karar aşaması daha mı hızlı gerçekleşiyor?”  sorusunu gündeme getirdi. Haber 7 Editörü Hakan Göksel, derbi cinayeti ile ilgili hızlı karar sürecini Akademisyen, ceza hukukçusu ve Haber 7 yazarı  Prof. Dr. Ersan Şen’e sordu…

Ersan Şen, haber 7’ye yaptığı açıklamada “Soruşturmaların süresi yoktur. Fakat gerçek faillerin bir an önce bulunması ve çıkarılması gereklidir. Çünkü geciken adalet, adalet değildir. Bu tür durumlarda erken hareket etmek şüphelinin lehine ya da aleyhine gelişebilir. Soruşturmaların hızlı hazırlanması kolluk kuvvetlerinin delile çabuk ulaşması ve savcının iddianame hazırlamak için gerekli olan suç delillerini elinde bulundurması ile alakalıdır. Savcı yeterli kanıtı varsa iddianameyi 1 gün içerisinde de hazırlayabilir. Bu durum zaten adaletin hızlı tecelli etmesi için gereklidir. Yalnız bu davada değil tüm davalarda eşitlik prensibi gözetilerek hızlı gerçekleştirilmelidir.” dedi.

Kısa sürede savcı kanıtlara ulaştığı kanaatine varmışsa iddianameyi hazırlayabileceğini aktaran Şen, “henüz adli tıp raporu çıkmadan savcı böyle bir karar vermişse yeterli suç delili olduğuna kanaat getirmiş olabilir” dedi.

Şen açıklamasının devamında “Diğer taraftan bu tür davalarda bir toplumsal fayda söz konusudur. Örneğin, son dönemde sporda yaşanan şiddet olayları artmıştır. Kulüp yöneticilerinden tutun, futbolculara ve taraftara kadar çatışma olduğu görülmektedir. Yargı devlet adına değil millet adına hareket eder. Amacı devlet otoritesini sağlamaktan ziyade, adaleti tesis etmektir. 

Yargı kararları kamuoyunda farklı algılara neden olabiliyor. Ben bu davada savcının kamuoyu baskısında olduğunu düşünmüyorum. Ama yine de savcı ve hakim de insan bunu gözden kaçırmamak gerekir. İddianameyi kamuoyu baskısı ile hazırlandı diye algılamak doğru değildir. Bir suç işlediği, toplumsal infialin gerçekleştiği, mağduriyet olduğu ve bir an önce soruşturmanın tamamlanıp davanın görülmesi gerektiği bir gerçektir” dedi.

Geçmiş dönemde benzer durumlarda verilen kararlardaki mağduriyetleri hatırlattığımız Şen, bunun sadece “Derbi Cinayeti” ve benzer davaların sorunu olmadığını söyledi. Şen Türkiye’de 10 bin hakime ihtiyaç olduğunu, günde ortalama 4 dosyaya bakması gereken savcı ya da hakimlerin iş yükünün çok fazla olduğunu aktardı.  Mahkeme kararları sonrası oluşan mağduriyetlerin, yıllar sonra ortaya çıktığında tutuklu şahsa “pardon yanlış yaptık” denildiği durumları hatırlattı. Şen, “Adalet Sarayları yapmak adaletin tesisi için yeterli değildir, mahkemelerin iş yüklerinin azaltılması gerekir. Personel ihtiyacının bir an önce giderilmesi gerekir. Adli kolluk kurulmalı, Adli Tıp Kurumu geliştirilmelidir. Savcıların ve hakimlerin eğitim süreçleri daha iyileştirilmeli, bağımsızlık ve teminatları güvence altına alınmalıdır” dedi.

Savcının iddianamesinde verilen “müebbet hapis” cezasını da değerlendirmesini istediğimiz Şen, “Savcının burada müebbet hapis cezasını isterken herhangi bir baskı altında olduğunu kanaatinde değilim. Daha önce sanık ve mağdur arasında herhangi bir husumetin ve tasarlamanın olmadığı düşünülebilir. Burada yalnızca “kasten insan öldürme” suçu işlenmiş gözüküyor. Bu nedenle, Savcının zanlı hakkındaki müebbet talebi doğru olabilir. Herhangi bir kamuoyu baskısı söz konusu değildir. Ancak suçun işlenip işlenmediği ve kim tarafından işlendiği, Mahkemece yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır. Ülkemizde, sanıklar kadar mağdurların da hakları korunmalı ve adalet yerini bulmalıdır. İnsanlar, hukuk kurallarının eşit ve dürüst olarak uygulandığını, adaletin yerine geldiğini ve suçu işleyenin cezasını çektiğini görmek ister” dedi.

Hakan.Goksel@haber7.comtwitter.com/hakan_goksel

*************

İşte cinayetin güvenlik kameralarına takılan görüntüleri

Kaynak: haber7.com