logo

Silüeti bozan gökdelenlerin imar planı iptal edildi

Silüeti bozan gökdelenlerin imar planı iptal edildi

1369464206_tarihi-yarimada-siluetine-golge-ucubesultanahmetİstanbul 4. İdare Mahkemesi, davacı Yusuf Özden’in, Zeytinburnu Kazlıçeşme Mahallesi’nde bulunan taşınmaz için düzenlenen yapı ruhsatı ve bu ruhsatın dayanağı 1/1000 ölçekli imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planının İstanbul İmar Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu belirterek, verilen inşaat ruhsatı doğrultusunda devam eden yapılaşmanın, İstanbul’un tarihi ve kültürel siluetini bozduğu iddialarıyla iptali istemiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na açtığı davayı karara bağladı.

Mahkeme, kararında, müdahil Astay Gayrimenkul İnşaat ve Turizm A.Ş’nin dilekçesinde, taşınmaz için hazırlanan planlar ve düzenlenen inşaat ruhsatı nedeniyle hukuki, güncel ve meşru bir menfaatinin ihlal edilmemiş olduğunu ifade ederek, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle usul ve esastan reddini istediğini kaydetti.

Mahkeme, 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre, yerleşme yerleri ve buralardaki yapılaşmanın plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünün sağlanması gerektiğini belirterek, kanun ve yönetmeliklere göre her tür ölçekteki planların amacının, belde halkının sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamak, sağlıklı ve güvenli bir çevre oluşturmak, yaşam kalitesini artırmak olduğunu vurgulandı.

Silueti olumsuz etkiliyor

Kararında, dava konusu yerde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora yer veren mahkeme, raporda, taşınmazın Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerle korumayı taahhüt ettiği Dünya Mirası Alanı Koruma İlkeleri ve ulusal koruma ölçütleriyle uyuşmadığı, inşa edilen üçlü kulenin tarihi yarımada siluetini olumsuz etkilediği, gelecekte olacak benzer yapılar için olumsuz emsal teşkil edeceğinin belirtildiğini kaydetti.

Gökdelenler kentin birçok yerinden görülüyor

Dava konunu planlar ile taşınmaz için öngörülen yapılaşma şartlarının, çevre yapılaşma şartlarına oranla yüksek olması nedeniyle planlarda olması gereken bütünlük ve kapsamlılık ilkelerine aykırı olduğu gibi, planlama esaslarıyla da örtüşmediğini dile getiren mahkeme, kararında, “Taşınmaz üzerine inşa edilen yapıların İstanbul’un tarihi yarımada bölgesinin tarihi ve kültürel kimliği ile Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerle korumayı taahhüt ettiği Dünya Mirası Alanı üzerinde olumsuz bir durum ortaya koyduğu, Dünya Miras Alanı Koruma İlkeleri ve ulusal koruma ölçütleri ile uyuşmadığı anlaşıldığından, dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esas ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır” ifadelerini kullandı.