logo

İmam: Naaşlar delik-deşik olmuştu

İmam: Naaşlar delik-deşik olmuştu

Kemaliye’ye bağlı Başbağlar köyünde 1993 yılında 33 vatandaşımız, bir gece yarısı katledildi. Aradan geçen 20 yıla rağmen hâlâ bir neticeye varılamadı. Karanlık odaklar tarafından Madımak olaylarından 3 gün sonra gerçekleştirilen katliam, ardında birçok soru işareti bıraktı. Öldürülen kişi sayısının Sivas’la aynı olması bir başka dikkat çeken nokta. Munzur dağlarının eteğinde bulunan Başbağlar, Anadolu’nun en uç noktalarından biri. Köyde cep telefonları çekmiyor. Saldırıdan yaralı kurtulan köy muhtarı Ali Akarpınar, “Bizim kimseyle işimiz olmaz. Buralarda en sakin, en mazlum bizim köyümüzün insanıdır. Bize bunu niye yaptılar? 20 yıl geçti, ‘katilleri yakaladık’ dediler. Tekrar geri niye saldılar? Artık Başbağlar felaketinin aydınlanmasını istiyoruz. Bütün köylü, sabırla bu işin neticelenmesini istiyor” diyor. Saldırının olduğu akşam köyün elektrikleri kesiliyor ve her yer bir anda zifiri karanlık oluyor. Teröristler, köyün erkeklerini Kavaklık mevkiine götürüp kurşuna diziyor. Kadın militanlar hanımların takılarını çalıp, evleri ateşe veriyor. Binlerce hayvan bile diri diri yakılıyor. Akarpınar, Gezi Parkı eylemlerine işaret ederek, tepkisini şöyle ortaya koydu: “Bugün 3-5 ağacın hesabını soranlar, o zaman neredeydi? Bağlarımız, bahçelerimiz ateşe verildi. Okulumuz yakıldı, eğitim gönüllüleri kınamadı bile. Burası 400 yıllık bir köy. Evlerimiz Safranbolu ayarındaydı. Bir kültür ortadan kaldırıldı. Taksim’e çıkmak için hazır kıta bekleyen sivil toplum örgütleri, bir de Başbağlar için yürüseydi ayakları mı aşınırdı?. Bu bedeli neden, kimin için ödedik?..”

CENAZELERİ YIKAYAN İMAM: Naaşlar delik-deşik olmuştu

Başbağlar katliamının canlı şahitleri, yaşadıkları dehşeti hafızalarından silemiyor. Cenazeleri yıkayan imam Tahsin Özerdal, o anları şöyle anlattı: “Cenazeleri gözyaşları içinde yıkadık. Başbağlar’da kurşuna dizilen kişiler üzerinde onlarca mermi deliği vardı. Bir köylü kadın olay yerindeki bir rütbeli subayın yakasına yapışarak ‘İnsanlarımızı öldürenleri biz tanıyoruz. Saldırıyı yapanlar arasında bizim çevremizdeki köylerde yaşayan insanlar vardı.’ dediğine şahit oldum. Sonra cenazeleri kamyona koyarak Kemaliye’de defnettiler.”